sade yağ: Yüzlerce yıldır değişmeyen lezzet
19-04-2024
11:17
Sade yağ, tereyağının en saf, en doğal hali olarak bilinir. Binlerce yıldır güvenle tüketilen önemli yağlardan biridir. Daha çok halk arasında sohbetlere konu olan, yazılı ve görsel basında çok rastlamadığımız bir gıda ürünüdür.Şehirde yaşayan insanlardan çok kırsal bölgelerin halkı tarafından kahvaltılarında, yemeklerinde tükettiği kendi el emeğidir. Sade yağ ve tereyağının tüketimi Sanayi Devrimi ile gitgide azalmaya başlamış, bu yağları gölgede bırakan margarin mutfakların vazgeçilmezi olmuştur. Margarinin daha ucuz daha kolay ulaşılır olması, yoğun reklam çalışmaları tüketimin artmasında etkili olmuştur.
Sanayi Devrimi ile toplumsal yapı hızla değişmeye başladı. Sanayileşme şehirlere yakın alanlarda gerçekleşince kırsal alanlarda göçler hızlanmış, üretimin merkezi olan şehirlere doğru akın başlamıştır. Bu durum demografik yapıda da değişime yol açmıştır. Sadece demografik yapıda değişim olmamıştır, toplumun tüketim şekli de değişime uğramıştır. Kapısının önündeki bostandan yetiştirdiği soğanı, patatesi pazardan; kendi eliyle ürettiği yağı, peyniri bakkaldan almaya başlamıştır. Sanayileşme artıkça fabrikasyon olarak tabir ettiğimiz ürünler hızla toplumun her kesimine ulaşmış, yoğun emek harcanan üretim yerine ayağına kadar gelen ürünler tercih edilmeye başlanmıştır.
Sade yağ bir zamanlar vazgeçilmez iken zaman içerisinde mutfaktaki tahtını mumla arar olmuştur. Öyle ki unutulmaya yüz tutmuş dersek abartmış olmayız.Çünkü fabrika üretimi ürünlerde tat ve koku bakımından farklı gıda maddeleri kullanılarak insanların hoşuna gidecek aromada üretilmesi, sade yağ, tereyağı tüketen evleri de margarin tüketir hale getirmiştir. Bakkalların, marketlerin raflarını albenili ambalajlarda üretilen margarinler süslemeye başladı. Çekilen reklam filmleri ile tüketim sürekli artırıldı, köylerde üretilen ürünlere olan rağbet azaldı. Öyle kİ köylüler de yemeklerinde margarin kullanır hale geldi.
Sade yağ insan sağlığı açısından zengin mineraller içermektedir. Fakat bazı tüketiciler kokusundan dolayı kullanmamakta, damak yapısı fabrikasyon ürünlere alıştığı için kokusu olmayan yağ çeşitlerini tercih etmektedir. Sade yağ kokusu, tadı bakımından diğer yağlardan ayrılır. Kokusuz balık olamayacağı gibi kokusuz sade yağ olmaz. Ama koku oranı koyundan elde edilen sade yağın kokusu kadar değildir. Çünkü inekten elede edilen sade yağlar daha hafif kokulu olmaktadır. Doğal yöntemlerle üretimi gerçekleştirilen, sadece tereyağının eritilip içerisindeki kuru gıdaların kaynama yoluyla dışarı atılması ile elde edilen doğal bir üründür. Üretim aşamasında herhangi bir katkı madde konmamaktadır. Kıvamı açısından bir miktar tuz ilave edilmektedir. Sağlık açısından sağlımıza yararlı ürünü "Evim, mutfağım kokmasın !" diye mutfaklarımızdan uzak tutuyoruz, sağlığımız açısından zararlı olan ürünleri lezzetli, görseli güzel diye mutfağımızdan eksik etmiyoruz.
Sosyal medyanın etkisi, bilinçli ailelerin artması ile sade yağın tüketimi son yıllarda artmaya başlamıştır. Çünkü bu yağ sadece kahvaltılara, yemeklere lezzet katan bir gıda değildir, içerisindeki mineraller sayesinde küçük yaştaki çocukların zihin gelişimine önemli katkı sağlamaktadır. Sadece çocuklara özgü bir yağ olarak görmemek gerekir. Düzenli olarak kullanıldığında çocukluktan başlayıp ileriki yaşlarda da sağlığımıza katkı sağlayacak bir ürün olarak görmek gerekir.
Bir ürün sadece lezzetli diye tercih edilmesi pek mantıklı değildir. Et hem lezzetli hem de sağlıklıdır. Ama şekerli yiyecekler, cipsler, fast-food yiyecekler lezzetli olarak lanse edilse de sağlık açısından zararları sürekli gündem olmaktadır.